1 Ekim 2007 Pazartesi

Toroslar

Alanya, Akdeniz kıyısındadır ama sırtını Batı Toroslar’a dayamıştır. Toros dağları, Alanya’da yaşamın ayrılmaz bir parçasıdır. Yaz aylarında yaylaya çıkmak ve yazı yaylada geçirmek bin yıllık yörük Türkmen kültürüdür. Geçen yüzyıla kadar köyler baharla birlikte boşalır ve yaylalara çıkılırdı. Toros dağlarının yüksekliği 1000 metreyi aşan düzlüklerinde keçi kılından yapılmış çadırlar kurulur, bir yandan sürüler otlatılırken bir yandan da peynir ve yağ üretilir, halı ve kilim dokunurdu. Yayla kültürü günümüzde çadırların yerini alan lüks konutlarda serin bir hafta sonu tatili geçirmek için sürmektedir.

Çam ve sedir ağaçlarıyla kaplı ormanları, derin vadileri, bulutların içine giren zirveleri ve zirvelerden taşıp gelen akarsuları ile Toroslar, doğanın eşsiz güzelliklerini saklar. Günümüzde yaylalar, yerli ve yabancı turistlerin de uğrak yeri olmuştur; günübirlik piknik alanlarında eski Türkmen gelenekleri yaşatılmaktadır.

DİM ÇAYI
Toroslar’dan gelerek Alanya’nın doğusundan Akdeniz’e dökülen Dim Çayı’nın kıyıdan 15 kilometre kadar uzaktaki kıyılarında piknik yerleri vardır. Ulu çınarların altındaki kır lokantalarında masalar yaz aylarında çayın içine kurulur. Konuklar çıplak ayakları ile suların içinde oturur. Ayrıca su kıyısına yakın yamaçlarda ve su kıyısında da ahşap teraslarda minderlerle otantik yer sofraları kurulur. Bazı lokantalarda masalar salların üzerindedir. Ormanlarla kaplı vadi, yaz günlerinde bile serindir. Bu bölgede tercih edilen yemek alabalıktır. Alabalıklar, lokanta bahçelerindeki havuzlarda bulundurulur. Tava, ızgara ya da fırında güveç olarak pişirilir. Bölgede dağ bisikleti ve trekking için uygun güzergahlar vardır.

OBA ÇAYI
Oba Çayı, Toroslar’dan gelerek Dim Çayı’nın birkaç kilometre batısından Akdeniz’e dökülür. Çayın çıktığı Kadıpınarı mevkiinde su kenarında piknik alanları vardır. Çam ve çınar ağaçlarının gölgesi her zaman serindir. Alanya’nın tarih öncesi çağlardaki ilk yerleşimine ev sahipliği yapan Kadıini Mağarası da buradadır. Herhangi bir düzenleme yapılmadığı için mağaraya girmek güvenlik açısından sakıncalıdır. Kadıpınarı’ndaki kır lokantalarında alabalık tercih edilen yemektir.

TÜRBELİNAS YAYLASI
Kentin kuzeydoğusundadır. Toroslar’ın iç kısmına doğru yaklaşık 1 saatlik otomobil yolculuğu ile çıkılır. Bölgeye jeep konvoyları ile safari turları da düzenlenir. Yol virajlı fakat asfalttır. Türbenilas yaylasında ulu çınarlardan birinin altında müşterisini tıraş eden bir berber görebilir, isterseniz siz de sokak ortasında tıraş olabilirsiniz. İçecek şişelerinin buzdolabı yerine çeşme yalağındaki suyun içine yatırıldığına ve buz gibi soğuduğuna tanık olabilirsiniz. Soluduğunuz havadaki saf oksijeni akciğerlerinizde hissedebilir ve hemen o an uzun bir yürüyüş yapmak isteyebilirsiniz. Yayla lokantalarından vereceğiniz yemek siparişi, tereyağı ve domates salçası ile tencerede pişirilen ve suyuna ekmek banılan “köy tavuğu” olmalıdır. Türbenilas’tan birkaç kilometre önce Gedevet yaylası vardır. Bölgedeki öteki yaylaları arasında Pınarbaşı, Türktaş, Gökbel, Söbüçimen, Mahmutseydi sayılabilir.

SÖĞÜT YAYLASI
Alanya’nın doğusundaki Demirtaş nahiyesinden Toros dağlarının iç kısımlarına doğru Demirtaş Çayı’nın kıyısından narenciye bahçeleri, seralar, maki bitkileri ve çağ ağaçları arasında stabilize bir yoldan çıkılır. 30. kilometrede Kaş, 35. kilometrede Sapadere, 40. kilometrede Tokar, 50. kilometrede Söğüt yaylası vardır. Yayla köylerinde kır kahveleri ve kır lokantaları bulunur.

DEREKÖY YAYLASI
Alanya’nın kuzeyinde Kargı Çayı’nın aktığı vadinin yamaçlarında bir yayla köyüdür. Çam ağaçları ve sebze-meyve bahçeleri arasında kurulmuştur. 30 kilometrelik asfalt yoldan çıkılır. Orman piknik ve yürüyüş yapmak için uygundur. Köy bakkalından alışveriş yapılabilir, köy kahvesinde demli bir çay içilebilir. Et yemekleri sunan kır lokantaları da vardır.

Hiç yorum yok: